Keder ya da üzüntü hayatımızı etkileyen büyük hislerin başında geliyor. Özellikle rutin bir hayat maratonuna sahip insanlar başlarına olumsuz bir durum geldiğinde bununla nasıl yüzleşeceklerini bilemiyor. Harika bir iş aldın ya da o gün çok yakın bir arkadaşının doğum günü ama sen henüz o iş için toplantıya girmeden, arkadaşının doğum gününü kutlamadan beklenmedik bir haber alıyorsun. Kötü haber! Herkes kendi kafasında kendince en kötü haberi kurgulasın... Nasıl başa çıkardınız? İş hayatında o kadar profesyonelsiniz ama duygularını yönetmekte amatör mü kaldınız? Öyleyse birazda hayatın içinden konuşalım. Kederle nasıl başa çıkılır ve çalışma temponuz yarıda kalmaz anlatıyoruz! 

Yaşadığınız hayatta kariyeriniz çok ileri seviyede olabilir ama bunlar akışa engel değil. Bir şeyler yaşandı ve yas tutacak kadar etkilendiniz. Unutmayın ki insansınız! Öncelikle kafanızdaki şu kara bulutları dağıtın. 

• Güçlü görünmek tepkisiz kalmak demek değildir. Çalışma hayatınızda pozisyonunuz ne olursa olsun yaşadığınız olumsuzluklarda üzülebilirsiniz. Bunun kalıcı olmadığını tekrar edin. Evet şu an çok üzgünsünüz ama gün geçtikçe bu hafifleyecek... Karamsarlığa kapılmayın!
• Kederli hissetmek herkeste farklı sonuçlar ortaya çıkarır. Örneğin kimi çok yemek yer kimi ise tamamen kendini aç bırakarak sınar. Böyle uçlarda gezmek yerine kendinizi karşınıza alın ve şunu söyleyin. Hayat devam ediyor. Evet üzüldün ama toparlanmalısın. Ruh halini aç kalarak ya da sürekli yiyerek düzeltemezsin. Dengeni korumaya çalış ve unutma geçecek! 
•  Sizi motive eden araçları yanınızdan ayırmayın. Bu ajandanız olabilir. Uğurlu bir eşya olabilir. Düzeninizi alt üst etmek yerine kendinizi nasıl daha iyi hissedersiniz buna odaklanın. Ve şunu hatırlayın her insan zor zamanlar geçirebilir! Bu üstesinden gelemeyeceğiniz bir durum değil... 
• Çaresiz hissediyorsanız ve kederiniz gün geçtikçe artıyorsa bu konuda size yardım edecek bir terapiste danışın. Siz işinizde uzmansanız terapistte kendi alanında uzman ve mutlaka size doğru bir yol gösterecektir. Umudunuzu tüketmek yerine daha güçlü bir şekilde kaldığınız yerden devam etmek için yeni yollar arayın. 
• Sizi seven ve size iyi gelen kişilerle irtibatta kalın. Duygularınızı paylaşmak zor gelmesin. Bazen bir kişinin bile kurduğu cümle sizin için anahtar olabilir. Arkadaşlarınız ve ailenizden destek görmek de yaşadığınız üzüntünün derecesini azaltacaktır. Genellikle kendimizi mesajla ifade etmek daha kolaydır. Çünkü üzüntülüyken o dağılmışlık hissiyle konuşmak zor olabilir. En yakın arkadaşınıza ya da kendinizi çok daha yakın hissettiğiniz aile bireyine hissettiğiniz üzüntüyü anlatan bir mesaj yazabilirsiniz. Kelimeler bazen sandığınızdan daha güçlüdür. 
• Evcil hayvanınız varsa onunla geçirdiğiniz vakti sıklaştırabilirsiniz. Bu yönde yapılan bazı araştırmalar var ki hayvanların depresyon semptomlarını azalttıkları görülmüş. O halde zaten  sizi koşulsuz seven bir canlı varken yanınızda onu kucaklamak ya da eğlenceli vakit geçirmek iki taraf içinde güzel olacaktır. 
• Çalışmak zihni oyalar. Kötü bir durumu atlatmak için bazı kişiler daha fazla meşgul olmayı seçerler. Kendinizi keşfetmişseniz ve sizde böyle biriyseniz meşguliyetinizi artırın. Çalışmaya yoğunlaşmak zor geliyorsa kitap, film ya da farklı bir hobiyle vakit geçirebilirsiniz. 
• Yürüyüş yapmayı buraya eklemesek olmazdı. Yürümenin felsefesini duymuş muydunuz? Yürümenin strese iyi geldiği söylenmektedir. Hatta bu söylentiyi desteklemek için araştırmalar bile yapılmış. Kendinizi çok üzgün hissediyorsanız eve kapanmak yerine bir doğa yürüyüşüne çıkın. Yeşil renginin enerjisiyle kendinizi besleyin. Üzüntünüzü bir noktaya kadar hat safhada yaşasanız da sürekli olarak ruh halinizin kötü olduğuna odaklı kalmayın. Belki bir süre çalışmalarınızın hızı kesilebilir ama üzüntünüzü kontrol altına aldığınızda eski çalışma temponuza geri dönersiniz.